SİLİVRİ (MARMARA) CEZAEVİ'NDEKİ EKREM İMAMOĞLU İÇİN CHP'NİN DÜZENLEYECEĞİ BEŞİNCİ MİTİNGİN ADRESİ BU KEZ VAN... CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL, VAN'DA KAYYUM OLARAK DA GÖREV YAPAN VALİNİN, MİTİNGE GELENLERİ ÖRTÜLÜ TEHDİT ETTİĞİNİ SÖYLEDİ. ÖZEL, " VALİ EFENDİ, VALİLİĞİNİ BİL! OTURDUĞUN YERDE OTUR! OTURDUĞUN YERDE OTUR!" DEDİ. “KALE MALE YOK. NE AKP’NİN KALESİ VAR ARTIK NE CHP’NİN KALESİ. CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN KALELERİ VAN’A FEDA OLSUN!”
ÖZEL, " VALİ EFENDİ, VALİLİĞİNİ BİL! OTURDUĞUN YERDE OTUR! OTURDUĞUN YERDE OTUR!" DEDİ. “KALE MALE YOK. NE AKP’NİN KALESİ VAR ARTIK NE CHP’NİN KALESİ. CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN KALELERİ VAN’A FEDA OLSUN!”
(YETİŞ HALK HABER)HAYDAR COŞKUNFIRAT
Cumhuriyet Halk Partisi’nin “Millet İradesine Saygı” mitinglerinin beşincisi Van’da yapıldı. Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara, kayyumlara ve siyasi tutuklamalara sert sözlerle yüklendi. Özel, Van’dan “barış ve adalet” mesajı verdi:
“Kale male yok. Ne AKP’nin kalesi var artık ne CHP’nin kalesi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kaleleri Van’a feda olsun!”
Özel, Van’da üç kez halkın seçtiği başkanların yerine kayyum atandığını hatırlattı:
“Bu millet yüzde 53 oy verdi, yüzde 56 oy verdi. Vanlılar iradesini ortaya koydu. Ama bu iradeye üçüncü kez kayyum dayatıldı. Seçimi kazananı değil, kendi adayını atadı.”
Valinin mitinge engel olmaya çalıştığını öne süren Özel, meydandan uyardı:
Bir atanmış ve şu anda ayrıca Van'ın iradesine kayyum atanmış kişi bu meydana gelinmemesi için, gelinirse şöyle olur, böyle olur diye ricalar, örtülü tehditler, kulak çekmeler, mesaj vermeler... Vali efendi, valiliğini bil! Oturduğun yerde otur! Oturduğun yerde otur!
"İŞTE SANA KÜRT SORUNU"
Kürt sorununun inkârla çözülemeyeceğini vurgulayan Özel, CHP'nin AKP ve MHP gibi söylemlerinde ters düşmediğini belirtti. Özel şöyle konuştu:
“Manisa'da belediye başkanı seçilir, yönetir. Rize’de seçilir, yönetir. Van'a gelince, 'Siz seçemezsiniz, yönettirmeyiz' denir. İşte sana Kürt sorunu!”
CHP lideri, bu sorunun ancak Meclis zemininde, toplumsal mutabakatla çözülebileceğini söyledi:
“Samimi, şeffaf, barışçıl adımları destekliyoruz. Barışı savunanlar bu sürecin garantörüdür.”
Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in Vanlı olduğunu belirten Özel, "açık konuşuyorum" diyerek şunları dile getirdi:
“Ahmet Özer’in suçu, Esenyurt’u bir Kürt olarak kazanmak. Kürt’ün başarısına tahammül yok.”
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını bir darbe olarak niteleyen Özel şunları ifade etti:
“İstanbul’da 5 yıl boyunca bir çöp kusur bulamadılar. Şimdi terör yaftasıyla, mali iftiralarla Ekrem Başkan’a saldırıyorlar.”
Mitinglerin Saraçhane ile başladığını, Anadolu’yu dolaşarak Van’a ulaştıklarını belirten Özel, şöyle konuştu:
“Yüz binler Saraçhane’ye gelip direndi, darbeyi geri püskürttü. Helal olsun demokrasiyi savunanlara!...Kürt’ün ve Türk’ün kardeşliği mutlaka sağlanacak”
“Kayyumlar bitecek, siyasi tutsaklar serbest kalacak.” diyen Özel, şunları kaydetti:
“Selahattin Demirtaş’ın, Ekrem İmamoğlu’nun, tüm siyasi tutukluların özgürlüğünü savunuyoruz. Terörsüz Türkiye'ye ‘Evet’ diyoruz. Kürt’ün de Türk’ün de barış içinde yaşayacağı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.”
Özer, kısa süre önce vefat eden Sırrı Süreyya Önder ile Bir Cumhuriyet Şarkısı filmi anısını tekrar anlattı. Senaryoyu yazdığı bilgisini kendisine emanet ettiğini anlatan Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 'fotoğraf' eleştirisi yaptı.
"CHP'NİN KALELERİ VAN'A FEDA OLSUN"
Bir olacağız, hep birlikte başaracağız! Konya'ya, Konya'ya gidince, kimi diyor ki: "Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi, AKP'nin kalesine gitti." Kale male yok. Ne AKP'nin kalesi var artık ne CHP'nin kalesi. Artık tüm Türkiye, tüm şehirler, bu milletin, bu halkın, kardeşliğin kalesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaleleri Van'a feda olsun! Size feda olsun! Biz demokrasiye inanmış bir gelenekten geliyoruz.
Öyle ki Van'da oyumuzun arttığı da oldu, çok düştüğü de oldu. 1957'de %57 oyu da gördük, 2015'te %1,5'u da gördük. Millet karar verdi, 5 vekilin beşini de aldık. Millet karar verdi, hiç milletvekili çıkaramadık. Millet karar verdi 1963'te, %70 oyla belediyeyi kazandık. Millet karar verdi, Van'da belediyesiz kaldık.
Ama hiçbir zaman hatayı Van'a, hatayı Vanlılara yüklemedik. Kusuru kendimizde bildik. "Kendimizi doğru anlatamadık." dedik. "Doğru söylemedik." dedik. "Yeterince çalışmadık." dedik. İşte şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadece bir parti olarak değil, Türkiye İttifakı diye söylediği, yani sosyal demokratlarla muhafazakar demokratları, muhafazakar demokratlarla milliyetçi demokratları, liberal demokratları, sosyalist demokratları ve Türk'ün demokratıyla Kürt'ün demokratını birlikte kucaklayan Türkiye İttifakı'yla geldik!
"ÖZER'İN SUÇU ESENYURT'U BİR KÜRT OLARAK KAZANMAKTIR"
Ovacık'ta yapılanda, Ahmet Özer'e yapılanda aynı şeydir. Şimdi diyorlar ki: "Ahmet Özer terörle ilişkili." Bakın, Ahmet Özer'in suçu neymiş? Ahmet Özer'in suçu çözüme, barışa dair kitap yazmak. Ahmet Özer'in suçu, geçen sözüm sürecinde Abdullah Öcalan Ahmet Özer'in adını vermiş, "İyi bir akademisyendir, katkısı olur." diye. Bunu yazmışlar iddianameye. Ahmet Özer'in suçu memleketi Van'da bir evlat ölmüş, evlat. Anneyi aramış. Anneye demiş ki: "Başın sağ olsun. Başın sağ olsun. Ölen çocuğun gibi çok kıymetli evlatlar yetiştirdin. Altı evlattan bir tanesi terör örgütü üyesiymiş." Bu yüzden terör örgütü üyesinin anasına "Kuvvetli evlat yetiştirdin." deyince terörü övmek oluyormuş. Bu sebepten Ahmet Özer içeride. Lafı eğip bükmeyelim. Açık açık konuşalım, açık açık. Ahmet Özer'in suçu Esenyurt'u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt'ün iradesine de, Kürt'ün başarısına da tahammül yoktur. Bunu, bunu şöyle anlatayım: Allah gani gani rahmet eylesin. Çok yakın dostumdu. Hapisteyken de çok ziyaretine gittik arkamızdaki arkadaşlarla, bütün milletvekillerimizle. Sırrı Süreyya Önder, özel, özel bir hukukumuz vardı. Cezaevinden çıktı, geldi. Benim odanın önünden geçerken daldı içeri, sarıldı. İki üç ay önce cezaevinde son ziyaretimi yapmıştım. "Hoş geldin." dedim. "Otur." "Yok." dedi. "Racondur. Cezaevinde gelene, cezaevinden çıkınca ziyarete gidilir. Ama ilk çayı sende içersem bizim Demliler beni mahveder." dedi. "Önce bir kendi partime gideyim, sonra gelip çay içeyim." İşte o Sırrı Süreyya Önder, bana hayatının önemli bir sırrını da emanet eden Sırrı Süreyya Önder, o sırrı bir kez de burada hatırlatayım. Bir Cumhuriyet şarkısı filmini izlememi istedi.
Öyle CHP'nin gücüne falan bakıp değil, %1.2 oy aldığımız Yozgat'a da giderek, milletvekilini az farkla kaçırdığımız Van'a da koşup gelerek, Ege'ye de giderek, İç Anadolu'da Konya'da da miting yaparak bu mücadeleyi sürdürüyoruz ve bütün bu meydanlardan hep birlikte haykırıyoruz: Ekrem Başkan'a, arkadaşlarımıza özgürlük istiyoruz. Ekrem İmamoğlu serbest kalmalıdır. Tutuksuz yargılanmalıdır. Cesaretiniz varsa yargılama TRT'den yayınlanmalıdır! Hodri meydan!
Meydanlarda, meydanlarda sadece Ekrem Başkan'ı, Cumhuriyet Halk Partililerin özgürlüklerini değil, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Biz Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Bu güzel meydan Van Van Selahattin Demirtaş'ı hayır sever. Başkanlan birlikte 5 yıl boyunca Zeydan Başkan ona hücresinde, hücresinde arkadaşlık ederken Van da Selahattin Başkan'a gönlünden en çok sahip çıkan illerden biri oldu. Selam olsun Selahattin Başkan'a! Ancak sadece Selahattin Başkan'ın değil, hem Ekrem Başkan'ın, tutuklu belediye başkanlarımızın, belediye meclis üyelerinin ve Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü savunuyoruz. Çünkü başımızda şöyle bir şey var: Şunu her meydanda anlattım, anlatacağım. Saraçhane'ye ilk çıktığımızda zaferli gençler de geldi, demli gençler de oradaydılar. Birisi Selahattin Başkan'ın özgürlüğünü, biri Ümit Başkan'ın özgürlüğünü alkışlıyordu. Birininkini öbürü homurdanıyordu, öbürünkünü öbürü. Ama yukarıda biri vardı, ikisinin de başkanını o almıştı. Bununkine bu sevinince o da seviniyordu. Bununkine bu sevinince o da seviniyordu. İkisi de kaybediyor, hep o kazanıyordu. Bu oyunu bozmak için şöyle haykırdık: "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber! Kurtuluş yok ya hep beraber! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber!
Yaptığı darbe, yaptığı darbe bugüne kadar her birimize, her birimize ₺27.000 yara açtı. Kundaktaki bebeğe de, yatalak nineye de 86 milyona ₺27.000 kaybettirdi şu ana kadar. Bu darbeye harcadığı parayla çiftçilerin, bütün Türkiye'deki çiftçilerin bankalara bütün borçları faiziyle bir kapanıyor ve paranın yarısı daha kalıyor. Her çiftçiye borcu kadar daha para verebilirsin. Bu parayla emeklilere ₺14.000 değil, ₺30.000 verebiliyorsun ve bunu 10 yıl boyunca yapabiliyorsun. Bu parayla Vanlı amcam, teyzem hastaneliksizlikten yakınır ya, 200 tane 800 yataklı, tam teşekküllü hastane yapabiliyorsun. Bu parayla Kredi Yurtlar Kurumu'ndan ₺3.000 kredi verdikleri, beğenmedikleri Ecevit'in verdiği krediyle 4 gr altın alınıyordu. ₺3.000'yla 1 gr altın alamazsın, ₺4.000 gramın altını. KYK kredisini ₺3.000'dan bütün öğrenciler için ₺30.000'a çıkarabiliyorsun aylık, ₺30.000'a. Onun için biz Van'ın, ki Türkiye'deki işsizlik sorunu büyük ama Van'da tam iki katı sorun, tam iki katı. Ve Van'da, doğunun incisi Van'da, güneşin şehri Van'da, Van Denizi'nin kenarında boşu boşuna "Dünyada Van, ahirette iman." denmişken maalesef Van Denizi'nin kenarında kurulu bu güzelim şehir yıllardır ihmal edilmiş durumda. Eğitimde, sağlıkta ülke ortalamasının tamamen gerisinde, en kötü yerlerde. Kişi başına milli gelir sıralamasında Van son beşin içinde. Bakın, Türkiye'de kişi başına milli gelir düşük, fakiriz ama Türkiye ortalaması üç, Van'ınki bir. Türkiye'nin ortalamasının üçte biri. İradesine saygı duyulmayan bu kentte maalesef yoksulluk da, işsizlik de Türkiye'nin bile çok çok üzerinde. Ve Van'a verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar ve Van'da Vanlılar kendi başlarına, bir başlarına mücadele ederken Vanlıların yüzünü güldürenlerle bugün buraya gelirken otelin önünde karşılaştım. Vanspor, Vanspor'un aslanları, kahraman Vansporlular! Tut bakalım başkan, tut bir görsünler! İkinci ligde play-off oynuyor. Maçlarını kazanacaklar, birinci lige çıkacaklar. Biz de Van'ın başarısını yürekten alkışlayacağız.
İMAMOĞLU'NUN VANLILARA MESAJI OKUNDU | 12.40
CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, Silivri'deki İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Vanlılara mektubunu okundu:
VANLI ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI PROF. DR. AHMET ÖZER’İ ANDI
“İstanbul’un kaderi de Van’ın kaderi de birdir. Bize; İstanbul’a, Van’a, Türkiye’ye her türlü kumpası kuranların ilk hangimize saldırdığını biliyorsunuz. Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, kaybetme korkusundan eli ayağına dolanan bu darbecilerin hukuksuz kumpasları yüzünden cezaevindedir. Van’ın evladı, bu ülke için yıllarca akademide çalışmış, evlatlarımıza eğitim vermiş, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Esenyurt’un ve Van’ın gelişmesi için çalışmış olan başkanımız Sayın Ahmet Özer’in özgürlüğüne kavuşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu garabet düzeni, hepimizin ortak mücadelesiyle sona erecek. Barışa, umuda, Türkiye’nin güzel geleceğine birlikte yürüyeceğiz. Van’ın meydanlarında yükselen bu ses, İstanbul’un meydanlarında, Anadolu’nun her köşesinde yankılanıyor. Milletin sesi, hiçbir baskıyı ve engellemeyi dinlemeden yükseliyor.”
““UMUDU DİRİ TUTUN”
“Sizlere, iradenize sahip çıktığınız, bu onurlu mücadelede dimdik durduğunuz için tekrar yürekten teşekkür ediyorum. Hiç mahsun olmayın, umudu diri tutun, haklı bir mücadelenin sonunda ferah günlere kavuşacağız. Hep birlikte, özgür ve adil bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.
O güne dek hepinizi Allaha emanet ediyorum. Ekrem İmamoğlu.”
AHMET ÖZER'DEN HEMŞEHRİLERİNE MEKTUP | 12.35
İstanbul Esenyurt'un tutuklanan Vanlı Belediye Başkanı Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer:
Ve Profesör Doktor Ahmet Özer, kıymetli babamın mektubunu okuyorum. Güneşin kenti, doğduğum kadim toprağın cesur yürekleri, Ahmedi Hani'nin gönül dostları, Fakih-i Teyran'ın arkadaşları. Hun bihar hatin, ser sara ser çava hatin.
Değerli halkımız, kıymetli kardeşlerim, size bu satırları Silivri'deki hücremden yazıyorum. Bedenim Silivri'de ama yüreğim Van meydanında sizlerle birlikte atıyor. Zira bedenimizi hapsedebilirler ama ruhumuzu asla! Değerli hemşehrilerim, bir şafak operasyonuyla beni alıp Silivri zindanına koydular. Başkanı olduğum Erciş belediyesine ise kayyum atadılar. Halk iradesini gasp ettiler. Türkiye'nin en büyük ilçesini Vanlı bir Kürdün yönetmesini hazmedemediler. Batıdaki Kürtlere temsil hakkı verdik diye bizleri yargılıyorlar. 100.000 Vanlının yaşadığı Erciş'te Kürtlere temsil hakkı almışsa biz bundan ancak gurur duyarız. Cumhuriyet Halk Partisi Kürtlere temsil hakkı verdi diye bize karşı kumpas kurdular. Demokratik Güç Birliği'ni terörize ediyorlar. Kürtler batıda kendilerini temsil edemez diyorlar. Oysa demokrasinin ilk şartı temsildir, adalettir. Adalet ve temsiliyet zaafa uğrarsa devlet zaafa uğrar. Değerli hemşehrilerim, sürekli milli irade den bahsedenler sizin de iradenizi hiçe saydılar. Van'ımızın değerli başkanları, Abdullah Zeydan Başkan'la Necmettin Başkan'ı görevlerinden alıp yerlerine kayyum atadılar. Van halkının iradesini gasp ettiler. Ama dün olduğu gibi bugün de bu haksızlığa geçit vermeyeceğiz. Bunun için el birliğiyle mücadele edeceğiz. Çünkü haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır. Biz asla dilsiz şeytan olmayacağız.
"İKTİDARIN KORKULU RÜYASI EKREM İMAMOĞLU"
Silivri zindanındaki hücremde dimdik ayaktayım. Hepimiz adına mücadelemi sürdürüyorum. Her zaman başı dik bir hemşehriniz olarak sizi asla mahcup etmedim ve hiçbir zaman asla mahcup etmeyeceğim. Her zaman gurur duyacağınız bir kardeşiniz olacağım.
Değerli kardeşlerim, bugün adalet ve özgürlük mücadelemizin lideri Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel sizlerle. Bugün iktidarın korkulu rüyası Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun kalbi sizlerle. Silivri'de birlikte yattığımız Bekir Kaya başkanımızla birlikte yüreğimiz sizlerle atıyor. Hep birlikte Van'a bin selam, Tuşba'nın yiğit insanlarına bin selam olsun.
"
Yorum yapın